Sokrates’in Savunması

Platon – Sokrates’in Savunması

Bu metni elinize aldığınızda bir mahkeme salonuna girersiniz ama asıl görülen dava insan zihninin kendisidir. Sokrates, suçlamalara cevap verirken jüriye hoş görünmeye çalışmaz; hakikate sadakati, hayatı pahasına korumayı seçer. Bizi etkileyen, bir filozofun parlak zekası kadar, doğru bildiğinden şaşmayan sükunetidir. İnsanın kendi vicdanıyla kurduğu ilişkinin toplum önündeki sınavıdır bu.

Savunmanın merkezinde bir düşünme tarzı bulunur: bilmediğini bilmek. Sokrates’in sorgulama tekniği, karşısındakinin ve kendi düşüncelerinin çelişkilerini sabırla açığa çıkarır. Modern psikolojinin diline çevirirsek, bilişsel önyargıları ve otomatik varsayımları görünür kılar. Bu yüzden metin yalnızca felsefi değil, zihinsel hijyen açısından da güçlüdür; okur, kanaat ile kanıtı ayırma becerisini adım adım öğrenir.

Savunmanın en sarsıcı bölümleri ölüm, korku ve cesaret üzerinedir. Sokrates, ölüm korkusunu “bilinmeyene dair bir iddia” olarak teşhis eder. “Yaşamı uzun kılmaktan çok, iyi kılmak” vurgusu, varoluşsal kaygılarla çalışan herkes için pratik bir pusulaya dönüşür. Kontrol edemediklerimizi kabul etmek, kontrol edebildiklerimizde erdemli davranmak; metnin sakin fakat çok kararlı önerisidir.

Sokrates’in iç sesi diye anlattığı daimonion, günümüz dilinde değerlerle uyumlu davranma duyarlılığı olarak okunabilir. Kentin beklentisi ile vicdanın sesi çatıştığında, o sesi bastırmaz. Bu, otantik bir yaşam için bedel ödemeye razı olmanın psikolojik gücünü gösterir. Savrulmadan, savunmaya geçmeden, bağırmadan “hayır” diyebilmek; metnin bugüne kalan en somut derslerindendir.

Bu kitabı neden öneriyorum? Çünkü seanslarda sıkça yaptığımız şey, hızla çözüm aramaktan önce doğru soruyu bulmaktır. Sokrates’in Savunması, okura bu kası çalıştırır: acele hükme direnmek, düşünceyi sınamak, gerekçeyi berraklaştırmak. Kendi hayatınızda uygulamak isterseniz, her okumada yalnızca bir soruya odaklanın. Örneğin “Şu anda gerçekten bildiğim ne” ya da “Bu yargım hangi kanıta dayanıyor”. Bu küçük alıştırmalar, metni bir tarih belgesinden çıkarıp günlük hayata yerleştirir.

Sonuçta Sokrates’in Savunması, bir filozofun mahkeme konuşması olmanın ötesinde, iç tutarlılık ve zihinsel dürüstlük üzerine zamanüstü bir eğitimdir. Kendi yolunu daha açık, daha cesur ve daha dengeli yürümek isteyen herkese içtenlikle öneririm.

Önceki
Önceki

The Feeling of What Happens

Sonraki
Sonraki

Deliliğe Övgü