Kendinle Savaşma Sanatı

Ichiro Kishimi & Fumitake Koga – Kendinle Savaşma Sanatı

İnsanın en güçlü arzularından biri kabul görmek, sevilmek ve değer verilmektir. Fakat bu arzu çoğu zaman hayatımızı yöneten görünmez bir baskıya dönüşüyor. Kendinle Savaşma Sanatı, işte bu baskıyı sorgulayan, okuyucuyu kendi yaşamının iplerini yeniden eline almaya davet eden bir kitap.

Kitap, Adler’in bireysel psikoloji yaklaşımını temel alıyor. Ona göre insanın sorunlarının büyük bölümü “kişiler arası ilişkilerden” doğar. Diğer insanların düşüncelerine fazla anlam yüklediğimizde, kendi hayatımızı yaşamaktan uzaklaşırız. Bu noktada “beğenilmeme cesareti”, yalnızca reddedilmeyi göze almak değil; aynı zamanda kendi değerleri doğrultusunda yaşama kararlılığıdır.

Yazarlar, kitabı diyalog formunda kurgulamış. Bir filozof ile hayatın yüklerini taşıyan bir gencin konuşmaları üzerinden ilerleyen yapı, felsefi bir metinle günlük yaşam arasında köprü kuruyor. Genç, toplumun beklentileriyle kendi arzuları arasına sıkışmış bir figür. Filozof ise Adler’in düşüncelerini rehber alarak, özgürlüğün ancak başkalarının onayından bağımsızlaşmakla mümkün olduğunu hatırlatıyor.

Eser, “her şeyin bir görevi vardır” ilkesine özel bir vurgu yapar. Başkalarının düşünceleri onların görevidir; bizim görevimiz ise kendi yaşamımıza yön vermektir. Sınırları netleştirmek, sorumluluğu doğru yerde bırakmak ve kendi seçimlerimizi sahiplenmek, Adlerci yaklaşımın temel taşlarıdır. Bu bakış açısı, modern çağın kaygılarını azaltacak güçlü bir farkındalık sağlar.

Kendinle Savaşma Sanatı (İngilizce aslı: Beğenilmeme Cesareti, neden Türkçeye Kendinle Savaşma Sanatı diye çevirdiler hiçbir fikrim yok), bireyin özgürleşmesi için sadece psikolojik değil, aynı zamanda etik bir çağrı gibidir. Başkalarının gözüne hoş görünme çabasının ötesine geçip kendi yolunu çizebilmek, cesaret ister. Ama bu cesaret, sahici bir yaşamın ve içsel huzurun kapısını aralar.

Bu kitap, dışarıdan bakıldığında basit gibi görünen ama içselleştirildiğinde hayatı kökten değiştirebilecek bir düşünceyi savunuyor: “Hayatım, başkalarının onayıyla değil, kendi seçimlerimle anlam kazanır.

Önceki
Önceki

Roma İmparatoru Gibi Düşünmek

Sonraki
Sonraki

Güneşe Bakmak