İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri

Erich Fromm – İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri

Fromm’un İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri kitabı, insan doğasına dair en rahatsız edici sorulardan birini masaya yatırır: Neden yıkarız? Neden başkasına acı çektirmekten hatta yok etmekten vazgeçemeyiz? Fromm bu soruya yalnızca biyolojik dürtülere dayalı cevaplarla yetinmez. Ona göre yıkıcılık, yalnızca “hayatta kalma içgüdüsü” ya da “kötü niyetli bireyler” ile açıklanamaz. Asıl mesele, kültürel koşullar, tarihsel süreçler ve bireyin psikolojik ihtiyaçlarının nasıl bir araya geldiğinde yıkıcı eğilimlere dönüştüğüdür.

Kitapta en çarpıcı noktalardan biri, yıkıcılığı yalnızca savaş meydanlarında ya da diktatörlerin eylemlerinde aramaması. Fromm, sıradan bireylerin de belirli koşullar altında şiddeti içselleştirdiğini, hatta onu bir “anlam kaynağı” olarak gördüğünü gösterir. Köksüzlük, yabancılaşma, aidiyet kaybı… Bütün bunlar bireyin içindeki boşluğu büyütür ve yıkıcılık çoğu zaman bu boşluğu doldurmanın patolojik bir biçimi olarak ortaya çıkar.

Fromm, bu analizi yaparken farklı alanları ustaca harmanlar: Freud’un psikanalitik kavramlarını, Marx’ın toplumsal eleştirisini ve tarihsel örnekleri yan yana getirir. Totaliter rejimlerin yükselişi, sadizmin kökenleri, fanatizmin büyüsü… Her biri, insanın hem bireysel hem de kolektif düzeyde nasıl şiddete sürüklendiğini gözler önüne serer. Bu bakış açısı, “şiddet yalnızca kötü insanlara özgüdür” düşüncesini parçalayarak, yıkıcılığın hepimizin içinde bir potansiyel olduğunu hatırlatır.

O yüzden bu kitap, rahatsız edici bir aynaya dönüşür. Çünkü şiddeti yalnızca “öteki”ne ait bir gerçeklik olarak görmek yerine, kendi içimizdeki karanlıkla da yüzleşmeye davet eder. Bir diktatörün yıkıcılığında da, bir bireyin pasif-agresif öfkesinde de aynı köklerden izler bulmak mümkündür.

Fromm’un en önemli katkısı, yıkıcılığı yalnızca yargılamamak, aynı zamanda anlamaya çalışmaktır. Yıkıcılığı doğuran koşulları görmek, aynı zamanda onu aşmanın yollarını da işaret eder. Bu yönüyle eser, hem bireysel ruhsal çatışmaları hem de toplumların sürekli tekrar eden şiddet döngülerini anlamak için eşsiz bir kaynaktır.

İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri, bugün hala güncelliğini korur çünkü çağımızda da savaşlar, toplumsal kutuplaşmalar, bireysel şiddet vakaları sürüyor. Fromm’un mesajı nettir: Yıkıcılık, yalnızca bireysel bir sorun değil; modern dünyanın yarattığı yabancılaşmanın, aidiyet kaybının ve anlam boşluğunun kaçınılmaz bir sonucudur.

Önceki
Önceki

Hasta Toplumlar

Sonraki
Sonraki

Gölgeyle Buluşma