Psikolojik Dayanıklılık

Steven Southwick & Dennis Charney – Psikolojik Dayanıklılık

Dayanıklılık (Rezilyans) çoğu zaman yanlış anlaşılan bir kavramdır. İnsanlar onu “hiç sarsılmamak”, “daima güçlü kalmak” ya da “duygularını bastırmak” gibi görür. Oysa Southwick ve Charney, yıllarca yaptıkları bilimsel araştırmalar, savaş gazileriyle görüşmeler ve travma sonrası büyüme üzerine yürüttükleri çalışmalarla şunu ortaya koyar: Dayanıklılık, yıkılmamak değil, yıkıntıların arasından yeniden ayağa kalkabilmektir.

Kitabın en güçlü iddialarından biri, dayanıklılığın doğuştan gelen bir özellik olmadığıdır. Hiç kimse “hazır dayanıklı” doğmaz. İnsanlar yaşadıkları travmalardan kırılabilir, dağılabilir. Ama çoğu zaman, uygun destek ve zihinsel stratejilerle toparlanmanın hatta güçlenmenin yollarını bulabilir. Bu süreci belirleyen şey, hayatın darbeleri karşısında geliştirdiğimiz bakış açıları, alışkanlıklar ve seçimlerdir.

Southwick ve Charney, dayanıklılığı geliştiren 12 temel ilkeyi ortaya koyar. Bunlar arasında öne çıkanlar şunlardır:

  • İyimserlik: Geleceğe dair umutlu bakış, beynin stresle başa çıkma kapasitesini doğrudan etkiler.

  • Sosyal destek: Zor zamanlarda aile, arkadaş ya da topluluklarla kurulan bağlar, psikolojik toparlanmanın en güçlü dayanaklarından biridir.

  • Rol modelleri: Benzer zorluklardan geçmiş kişilerin hikayeleri, yalnızca ilham değil, aynı zamanda pratik yol haritaları sunar.

  • Esneklik: Olaylara farklı perspektiflerden bakabilmek, felaketleri tek boyutlu görmek yerine alternatif anlamlar bulmak.

  • Mizah: En zor koşullarda bile gülmeyi başarabilmek, ruhun en şaşırtıcı savunma mekanizmalarından biridir.

  • Maneviyat ya da inanç: Birçok insan için dini ya da felsefi bir inanç sistemi, dayanıklılığın kritik kaynaklarından biridir.

Kitapta özellikle travma sonrası büyüme kavramı dikkat çeker. İnsanlar yalnızca eski hallerine dönmekle kalmaz; kimi zaman acının ardından bambaşka bir anlam ve değer sistemi kurar. Hayatta kalmış savaş gazilerinden kanserle mücadele eden bireylere kadar pek çok kişinin öyküsü, travmanın insanı derinlemesine değiştirebileceğini gösterir. Bu değişim her zaman kolay ya da acısız değildir ama çoğu zaman daha güçlü bir benlik yaratır.

Southwick ve Charney’nin çalışması, akademik titizliğiyle öne çıksa da aslında bir “hayat rehberi” gibidir. Çünkü teorik bilgileri somut insan hikayeleriyle harmanlar. Bir askerin cephede yaşadıkları, bir doğal afet mağdurunun toparlanma süreci ya da ölümcül bir hastalıkla mücadele eden birinin umutla yeniden hayata sarılması, kitabı yalnızca bir bilimsel inceleme olmaktan çıkarıp dokunan, hissettiren bir metne dönüştürür.

Psikolojik Dayanıklılık, bize şunu hatırlatır: Yaşamın getirdiği krizlerden kaçamayız. Yara alacağız, sarsılacağız, kimi zaman dibe vuracağız. Ama asıl mesele, bu yaralarla birlikte nasıl insan kalabildiğimizdir. Belirsizliklerin, kayıpların ve ani değişimlerin arttığı çağımızda, bu mesaj her zamankinden daha değerlidir.

Önceki
Önceki

Sapiens: İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi

Sonraki
Sonraki

Antikırılganlık